22 Mart 2011 Salı

Hagi !


Büyük bir aşksın sen bizim için! Tükenmek bilmeyen nefesimiz, ruhumuz, haykırdığımız o gururumuz... Odamızın baş köşesindeki postersin sen Hagi... Içimizdeki sarı-kırmızı ateşini körükleyen, 'Yıllar geçse de üzerinden bu kalp seni unutur mu' klasiğinin baş aktörüsün...

Sana olan sevgimiz, hayranlığımız bir değil bin başı bükük ayrılmak ile de son bulmayacak! Ama biz sarı-kırmızı forması sırtında olan Hagi'yi istiyoruz ve belki de onu seviyoruz...

Tarihinin en parlak dönemininde o şanlı 10 numarayı nasıl ki anlamlandırman bizim gibi senin de şansın ise harap olmuş, bitap düşmüş, düşürülmüş bu kritik dönemde de senin yöneten kimliğine bürünmem bize acı veriyor! Senin gibi...


 Parçalanmış, ayakta durmakta zorlanan yönetimin ısrarlı direnişinin, koltuk sevdasının bir kurbanısın büyük Hagi! Sen de tıpkı daha önce olduğu gibi yönetimin 'efsane tüketme' politikasının bir ürünüsün, sonusun, sığınalacak bir liman aslında bir de kurbansın!


Ancak olmuyor! Ne yapsan olmuyor, tutmuyor, başaramıyoruz biz bu işi... Biz seni kulübede tek başına otururken; sessizliğe gömülüp kahrolurken görmek istemiyoruz hatta buna da dayanamıyoruz. Evinin minik odasına senin posterini asan biz sarı-kırmızı sevdalılarını daha fazla kırma, üzme ve git...
 Git ve o yönetime bir tokat da sen vur! Biz seni yine sever, biz sana yine taparız...


                                                                                                                           Mert Solak

Hiç yorum yok: