31 Aralık 2010 Cuma

Portekiz Basınında Beşiktaş

1- Beşiktaş'ın yaptıklarını görüyor musun?

2- Ne yapıyor?

3- Beşiktaş, Portekizli 4 futbolcu transfer etmiş. Umarım bizim kulüpler Beşiktaş'ı örnek alırlar.


karikatür Portekiz'in record gazetesinden.

R10 Ayrılıyor

Ronaldinho, Milan'dan ayrılıyor.Sebep ise Cassano'nun gelmesiyle azalan forma şansının daha da azalması.2014 Dünya Kupasında yer almak için sürekli oynayacağı bir takıma transfer olmak istiyor Ronaldinho.En çok isteyen takım ise eski kulübü Gremio.Avrupa'da kalıp gözümüzün üzerinde olmasını isterim açıkçası.

Ibrahimovic-Cassano

10 Üzerinden 9.5

Inter başkanı Moratti takımı için bu seneki değerlendirmesini 10 üzerinden 9.5 olarak açıkladı.Yarım puanı da süper kupadan kırmış.

30 Aralık 2010 Perşembe

Antreman

Arada farklı konular hakkında yazıyorum bloga.Fena da olmuyor hani.Neyse dönelim asıl konumuza.Real Madrid'e.

Fotoğraf ne bir alt lig maçından ne de herhangi bir futbol müsabakasından.Real Madrid antremanı.5 bin civarı taraftar izlemeye gelmiş.O kadar yıldız olunca takımda sezon içindeki maçlara gitmek yetmiyor tabi, sürekli izlemek istiyor insan.

Gülen Adam

Günün kötü geçtiğinde veya başına kötü şeyler geldiğinde, moralin bozulduğunda, sevgilinden ayrıldığında, haberlerde gördüğün bir şeye canın sıkılırsa ne bileyim kafan bozulduğunda anında düzeltir moralini, onun filmleri.Daha sık yayınlansın filmleri büyük ustanın, saygıyla anıyoruz !


29 Aralık 2010 Çarşamba

He is the Best !

"Yedi tane Miss World ile yattığım söyleniyor ama rakam yanlıştır. Doğru rakam dörttür. Üçünü reddettim."



Resmi ve sözü paylaşan Onur Tural'a teşekkürler.

28 Aralık 2010 Salı

Angel "El Angelito" Di Maria

Vatandaşı Messi gibi o da Arjantin'in 3. büyük şehri Rosario'da dünyaya geldi.Angel Di Maria, 14 Şubat 1988.Kariyeri 2001 yılında doğduğu şehrin takımı Rosario Central'de başladı.4 yıl sonra profesyonel sözleşme imzaladı.Ancak sadece 2 yıl kalabildi Arjantin'de.O da diğer yetenekli vatandaşları gibi Avrupa kulüplerinin listelerine girdi ve Benfica, 2007 yılında transfer etti onu.6 M Euro gibi çok makul bir fiyata hemde.Tam zamanında almıştı onu Benfica çünkü o yıl 20 yaş altı Dünya Kupası vardı.Oradaki başarılı performansını 2008 Pekin Olimpiyatlarında Altın Madalya ile süsledi.Lisbon'da ilk başta beklentilerin altında kalsa da, daha sonra yetenekleri ile taraftarın gözdelerinden biri oldu.Benfica'da ise Simao'nun ayrılışı sonrası ilaç gibi olmuştu kanatlara.Hatta hat-trick yaptığı Leixoes maçında ona "Magic Tri Maria" lakabı takıldı.


2010  yazında Jose Mourinho'lu Real Madrid tarafından 22M Euro'ya transfer edildi.O artık Real Madrid'in süper yıldızlarından biri.Daha önce de belirttiğim gibi ilk duyduğumda çok beklentim yoktu fakat şimdi görüyorum  da ilk 11'in değişmez bir ismi Di Maria.


27 Aralık 2010 Pazartesi

2010 Yılı Özet

2010 yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde acı tatlı koca bir yılı daha geride bırakmanı...yok lan bu giriş hoş olmadı.Girişi olayını atlayıp direk 2010 yılımı anlatmak istiyorum.

Geçen sene benim için ÖSS senesi olduğu için 2010'un ilk 6 ayı çok hareketli geçmedi.Yılın başlarında sınava da yaklaşmanın verdiği tırsma, beni daha çok çalışmaya itmişti.Nisan ayında YGS'nin bitmesi ardından ve havalarında ısınması ile daha rahat ve gevşek bir hal aldım.E tabi insanın içinde de olunca kolay oluyor bu.Futbol açısında da çok parlak değildim.2 kulvarda da (Real Madrid ve Beşiktaş) başarısız bir sezon geçiriyordu ve öyle de bitti sezon.Neyse LYS'ye de girdik ve mezun olduk, bu kısımlara fazla girmek istemiyorum.

Yaz gerçekten güzeldi.Çok gezmesemde İstanbul içinde sık sık arkadaşlarımla görüşme fırsatım oldu.Geçen sene Real Madrid'de yaşadığımız transfer dönemi heyecanının 2 katını yaşadık Beşiktaş ile.Her gece o mu geldi , şunla mı anlaştık tarzında duyumlar/duyumcular ortaya çıkıyordu.Sonuç iyi oldu sayılır son Robinho olayı dışında.Geçen senenin sonlarında takılmaya başaldığım İnci Sözlük vs sözlüklere daha çok takılıyordum.Yabancı dizilere sarmıştım iyice.Yazı da öyle harcadık.

Üniversite zamanı geldi ve bende bir alışma evresi oldu.Kolay da oldu zaten orda kimse de sıkmıyor seni.Rahat ortam, bilenler bilir.Beşiktaşla umutlu başladığımız sezona inişli çıkışlı bir grafik takip etti.Real Madrid de ise El Clasico'ya kadar çok iyidik orda tekledik biraz ama şu anda kayıpsız ilerliyor.Vizeler falan derken Final zamanı geldi ve 2010 yılının sonuna geldik.

Genele baktığımızda güzel bir yıldı.2011, en kötü bu sene gibi geçerse benim için güzel olur.Herkese şimdiden mutlu yıllar.



Not: Haftaya Final için kampa girme durumum var ve finaller bitene kadar da yazamam herhalde.Artık liglerin başlamasına yakın görüşürüz diyeyim şimdiden.

Manidar

Cristiano Ronaldo : 48 Maç 45 Gol !!

Real Madrid'in süper yıldızı,dünyanın en pahalı transferi ve Messi'nin gerisinde kaldığı söylenen Ronaldo,2010 yılı istatistiği ile kariyer rekoru kırdı.Real Madrid formasıyla 2010 yılında oynadığı 48 maçta 45 gole imza attı.

26 Aralık 2010 Pazar

Tilki Her Yerde Tilkidir

Raul,bu sezon Schalke'ye gittiğinden bir çoğumuz onun Almanya performansını merak ediyorduk.Real Madrid'de artık yedek statüsüne düştüğünden gitmişti Schalke'ye.Schalke'nin kötü bir sezon geçirmesine rağmen Raul, Bundesliga performansı beklenenin üstünde.Klasına yakışan güzellikte golleri devam ediyor.Şu ana kadar 17 maçta 9 gole imza atmış Raul.1'de asisti var.Jose Mourinho'nun "9 numara" aradığı şu dönemde acaba Raul takımda kalsaydı, nasıl oynardı diye kafamdan geçirmiyor değilim.



Madrid'de Yeni Yıl




Yardım Maçı

Yardım maçlarını severim.Tv den izleyemesekte, efsane isimlerin ayağında futbol topu görmek güzel oluyor.Real Madrid'in eski yıldızları da yardım maçı düzenlemişler.2 takımdan birinin kaptanı Casillas, diğerinin Figo.Beşiktaşlı Guti'de oyuncular arasında, e tabi her yardım maçında boy gösteren Zizou'da.

22 Aralık 2010 Çarşamba

Arda-Aziz Yıldırım Meselesi

Geçenlerde Aziz Yıldırım ve Arda Turan, bir açılışta bir araya gelmiş.Arda, Konya maçı kadrosunda olmadığı için İstanbul'daydı.Açılışa baya ünlü isimler katılmış.Siyaset ve spor camiasından bir çok isim.Açılışta karşısında Arda'yı gören Aziz Yıldırım "Ulan Arda sende mi burdaydın!?!" tarzında şakayla karışık bir söz sarfetmiş.Bu olay o kadar çok abartıldı ki basında, Arda'nın kaptanlığının alınmasına kadar gitti.Benim anlayamadığım bu olay neden bu kadar abartılıyor.Tamam 2 ezeli rakibin önemli isimleri ama sonuçta bunlar daha önce birbirini tanıyan insanlar.Arda Turan'da mutlaka bir büyüğü olduğu için Aziz Yıldırım'a saygı duyuyordur.Aziz Yıldırım'da buna dayanarak "Ulan"lı bir cümle kullanabilir.Bu konunun bu kadar abartılması saçma olmuş.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Cassano Milan'da !

"Bu takımın forvet ihtiyacı var mı? " Herkes bu soruyu soruyor bu transfer haberini duyunca.Kağıt üzerine bakıldığında Ibrahimovic,Pato,Inzaghi ve Robinho, forvette oynayabilecek isimler.Fakat işler aslında öyle değil.Inzaghi sakat ve Pato'da sakatlığından dolayı uzun süre oynayamıyor.Sene başında Huntelaar ve Boriello'yu sattılar.Yani sorunun cevabı, evet bu takımın forvet ihtiyacı var.

Gelelim Cassano tercihine.Roma'dayken çok umut vaat eden bir gençti.Capello Real Madrid'e gitmeden 5 ay öncesinde talimat verdi 5M gibi ucuz bir fiyata gitti Real Madrid'e.Ama orada bir türlü dikiş tutturamadı.Büyük bir takımdan çok çok büyük bir takıma gidince,kaldıramadı belki de.Zar zor ülkesine döndü, Sampdoria'ya.Orada bir anda yıldız oldu.Bir ara çok iyi performans sergiledi, yeteneğine hiç bir şey söylenemez ama iş biraz kafada da olacak arkadaş!

Şimdi uzun süre sonra tekrardan bir dev'e gidiyor.Oradaki performansını çok merak ediyorum açıkçası.Milan ağır abilerin kulübüdür.Cassano gibilerini pek sevmezler orada.Yamuğunu gördü mü affetmez Gattuso abisi.

Beşiktaş

Fotoğraf Mete Düren'in eşi Raşhan Düren'in resim sergisinden.Sergiye Beşiktaş camiasından bir çok isim katıldı.Şu kare benim en çok ilgimi çekenlerden.Branşlarında Dünya çapında seviyeye gelmiş 2 ismin Beşiktaş camiası adı altında bir araya gelmesi çok güzel.Umarım uzun yıllar böyle dev isimler, Beşiktaş'ta buluşur.

David Beckham

David Beckham, BBC tarafından "Yaşam Boyun Onur Ödülü"ne layık görüldü.E bunu sonuna kadar da hak ediyor.Avrupa'da bir takımda oynamayı düşündüğünü dile getirmiş tekrar.Ne güzel olur Beşiktaşa gelse.Ülkemiz "star" görür.

19 Aralık 2010 Pazar

Büyüksün Di Maria!

Di Maria,Real Madrid'e ilk geldiğinde iyi bir alternatif olur demiştim.Hakkında bildiklerim vardı ama çok net değildi.Geleceği parlak olan şimdilik orta sınıf bir oyuncu olduğunu düşünmüştüm ama o beni yanılttı neyse ki.İlk 11'e yerleşti ve harika bir performans sergiliyor.Şimdiki maçta attığı gol de cabası.Umarım hep böyle devam edersin Di Maria, büyüksün!

Fergie!

Fergie,Manchester United tarhinin en uzun süre teknik adamlık yapan ismi oldu.8 bin 811 gün önce takımın başına geçen Ferguson,Matt Busby'yi geride bıraktı.Son yıllarda çok duyduğumuz veliaht tartışmalarının sonu ne zaman gelir bilmiyorum ama Ferguson daha uzun bir süre bu takımın başında kalacağı kesin.

Dünyanın En Büyüğü Inter !

TP MAZEMBE-INTER 0-3
Scorers: 13 Pandev, 17 Eto'o, 86 Biabiany.

Mazembe: 1 Kidiaba; 2 Kimwaki, 3 Kasusula, 4 Nkulukuta, 10 Singuluma, 11 Kabangu, 13 Bedi, 15 Kaluyituka (90 8 Ndonga), 20 Mihayo, 24 Ekanga, 27 Kasongo (45 6 Kanda).
Substitutes: 5 Tshani, 7 Mwepu, , 12 Mabele, 16 Sunzu, 18 Mvete, 21 Bakula, 28 Kanyimbu, 30 Kayembe
Coach: Lamine N'Diaye.

Inter: 1 Julio Cesar; 13 Maicon, 6 Lucio, 2 Cordoba, 26 Chivu (54 5 Stankovic); 4 Zanetti, 19 Cambiasso, 8 Thiago Motta (87 17 Mariga), 9 Eto'o; 27 Pandev, 22 Milito (70 88 Biabiany).
Substitutes: 12 Castellazzi, 21 Orlandoni, 10 Sneijder, 11 Muntari, 23 Materazzi, 31 Alibec, 36 Benedetti, 39 Santon, 40 Nwankwo.
Coach: Rafael Benitez

Referee: Yuichi Nishimura (Japan)
Booked: 12 Kaluyituka, 34 Ekanga, 43 Bedi, 79 Thiago Motta, 84 Kasusula.
Added time: 2 minutes + 3 minutes.







Benim asıl merak ettiğim turnuvayı kazanan takımın formasına yerleştirilecek amblem Inter formasının neresine konacak.Her yanda bir şey var çünkü.


Şekilde de görüldüğü üzere.

Futbol neden bu kadar popüler ?

İşte bu yüzden.

15 Aralık 2010 Çarşamba

Raul Gonzalez Blanco #7



"Raúl bu saatten sonra kimseye bir şey ispatlamak zorunda değil, 14 yıldır kırılmadık rekor bırakmadı ve ispat edecek hiçbir şeyi yok. Real Madrid ve ben (Ramón Calderón) Raul ile gurur duyuyoruz."

10 Aralık 2010 Cuma

Göğüs Reklamı

Göğüs reklamı,bir takımının en önemli gelir kaynaklarından biridir.Zamanı biraz geriye aldığımızda reklamlarla özdeşleşmiş kulüpler vardı.Mesela BEKO-Beşiktaş.Bazı kulüpler yıllarca göğüs reklamı almamışlardır.A.Madrid bunlara örnek ama onlarda birkaç sene önce almaya başladılar.Bu sezona baktığımızda Bursaspor göze çarpıyor.En bilinen örnek ise Barcelona'dır elbette.Onlarda sonunda reklam almak zorunda kaldılar.Geçtiğimiz 2 seneye damgasını vuran,ortalığı süpüren Barça'ya yetmedi gelirleri.Laporta sağlam borç taktı Barcelona'ya.Ibrahimovic transferinin bunda etkisi büyük, aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere.

Barça, yıllardır "kutsal forma" mantığı ile almamıştı.Bu zamana kadar bu gelirden mahrum ayakta kalmaları büyük iş.Altyapının gelişmiş olması ve transfere az para harcanması,bunda etken.Onlarda birkaç sene önce UNICEF'e destek amaçlı göğüsüne isim aldılar.Yıllık 1.5 M bağış yapıyorlar.Bu bağış devam edecek fakat formada artık yeni bir reklam var.Qatar Foundation.Yıllık 30M Euro alacaklar.En yüksel bedel şu ana kadar.Real Madrid bile 22 M alıyor.

Bana sorarsanız forma reklamı, formaları güzelleştiren unsurlar.Onlarsız çok boş formalar çıkıyor ortaya.Hele takımlarla özdeşleşince daha bir güzel oluyor.

30 Kasım 2010 Salı

"Barselona’ya kazanmaya gelirsen kaybedersin"

Bülent Timurlenk'in nam-ı diğer Aceto'nun en sevdiğim sözlerinden biridir.Barcelona gibi bir takımı en iyi anlatan cümledir belki de.Jose Mourinho, geçen sene yaptığını yapmadı bunu.Belki de egosuna yenildi ilk defa.Çünkü bu sefer gerçekten kazanmak istiyordu.Eğer kazansaydı ilah olacaktı futbol tarihinde.Bir takımdan intikam böyle alınır diyecekti ama olmadı.Geçen sene Inter ile yaptığını yapacak kadro yok muydu elinde, vardı elbette.Fakat o geçen sene kaybetmemek istemişti sadece ve bunu çok iyi başardı.Bu sene "kazanma" üzerine gitti El Clasico'ya ve sonuç diğer bir çok takım gibi oldu.Real Madrid'de kimseye suç aramam.Bir alttaki postta "Neredesiniz?" demiştim, şimdiki oyuncuları eleştirmek değil, o zamanki Real Madrid'i özlediğimdendir.Bir dönem dünya futboluna damgasını vuran Los Galacticos'a.Şu durumdaki Barcelona'yı Camp Nou'da yenebilecek tek isimdi Mourinho.O da egosuna yenildi belki de hayatında ilk defa.Umarım Bernabeu tribünlerine zafer şarkıları duyarız ikinci yarı.Jose'nin hala elinde duran rekoru devam eder.Türkiye'de FB-GS derbisi için söylenen söz ile bitirelim:

"Kasımlar sizin olsun Mayıslar bizim"

Neredesiniz?

27 Kasım 2010 Cumartesi

El Clasico

Pazar olması gereken El Clasico, Katalan seçimleri yüzünden Pazartesi'ye alındı.Bu da 2 gün derbi izleyecek olan futbolseverlere yaradı tabi.Gelelim El Clasico'ya.Geçen sene baya iddalıydık Real Madrid tarafı olarak.Ancak hüsranla bitmişti bu iddamız.Bu sene biraz daha farklı.Kaka gibi bir yıldızın yokluğu var fakat Mesut gibi bir güce sahip Beyazlar.Takıma bu kadar çabuk uyum sağlamasını beklemediğim Mesut, neredeyse Ronaldo'yu gölgede bırakacak.Umarım maçta da bu performansını sergiler.Şu ana kadar Messi'nin 13 Ronaldo'nun 14 golü var.Onların arasında da gol savaşı maça yansıyabilir.

Puan durumuna baktığımızda Real Madrid 1 puan önde.Bu yüzden Camp Nou'da en azından yenilmemesi lazım Los Galacticos'un.İstatistiklere baktığımızda ilginç bir bilgi daha göze çarpıyor.Real Madrid en çok golü 2. yarının ilk 15 dakikasında atmış.Barcelona ise 2. 15 dakikasında.Bu da olası bir Real Madrid golünde Barcelona'nın cevabının ihtimalinin yüksek olduğunu gösterir.Benim düşüncem ya 0-0 bitecek ya da çok gollü bir maç.2-1,1-0 gibi skorlar bu maça göre değil.

Basına yapılan El Clasico yorumlarıyla bitireyim.

Jose Mourinho : ''Chelsea veya İnter ile Barcelona'ya gittiğimde de zevkliydi. Şimdi Real Madrid ile daha zevkli olacak''

''Barcelona herşeyi kazandı ama hiçbir zaman Real Madrid'in stadı Santiago Bernabeu'da bir Şampiyonlar Ligi finali kazanamadı ve kimbilir 30-40 yıl bu fısatı bir daha yakalayamayacak''

''El Clasico, La Liga'daki 38 maçtan biri. Daha önceden Nou Camp'a başka takımların başında, ölüm kalım maçları için çıktım. Barça-Chelsea veya Barça-İnter devam ya da tamam maçlarıydı, ama bu kez farklı. Sadece elemeli maçlarda olan hava pazartesi günü olmayacak, yani maçın tuzu ve biberi eksik olacak. Bir Şampiyonlar Ligi yarı finali değil''

Cristiano Ronaldo : "Çok formdayız. Bundan daha iyi bir zamanda Nou Camp'a gidilmezdi. Geçen sezondan çok farklıyız. Ne lig ne de Şampiyonlar Ligi'nde kaybettik. Çok heyecanlı bir maç olacak ve çok iyi bir dönemde olduğumuz için kazanacağımıza inanıyorum"

"İyi olan kazanacak. O da Real Madrid."

Iker Casillas: "Barcelona moda. Moda da geçicidir."


Xavi: "Real Madrid'i yenmek orgazm gibi!"

11 Kasım 2010 Perşembe

Hepsinden Önce, O Bir Futbolcu!

David Beckham, futbolun en büyük markalarından biri.Hatta en büyüğü bile denebilir onun için.Yaptığı en ufak hareket bile basının malzemesi oluyor,hatta bu hareketleri çekmek için milyon dolarlar veriliyor ona.Ama o her şeyden önce bir futbolcu olduğunu her demecinde açıklıyor.United ve Madrid'den Galaxy'e gitti.Artık bitti dendi ama Milan'da kiralık oynadığında kim olduğunu gösterdi.Sakatlanmasa Dünya Kupasına'da gidecekti ama olamdı işte,çok istersin ama olmaz bazen.En son söyledikleri futbol sevgisini bir kez daha ortaya koyuyor.40'ımdan önce bırakmam diyor Beck.Şimdi Galaxy ile 1 yıllık kontratı daha var.Daha sonra Avrupa'ya dönmesini isterim.City hariç her takımdan teklif alabileceğini söylüyor.Seviyoruz seni David Beckham.

4 Kasım 2010 Perşembe

Ruben de la Red

Real Madrid altyapsının genç yetenklerinen biriydi.Bir sezonluk Getafe macerası dışında hep giymişti Madrid formasını.Sağlığı peşini bırakmadı.Puerta,Foe gibi olmadı o neyse ki.25 yaşında, gözyaşları ile bıraktı futbolu.Ama yine de kopmadı Real Madrid'ten.Genç takımda antrenör olacak.Hayali ise A takımda teknik direktörlük.Valdano'nun sözüyle bitirelim: "De la Red bundan sonra Mourinho'nun laboratuarının da bir üyesi olacaktır" 

30 Ekim 2010 Cumartesi

Allen Iverson!


Sonunda oldu, Türk spor tarihinin ve Avrupa basketbol tarihinin en büyük transferi gerçekleşti.Allen Iverson BEŞİKTAŞ'ta.Onun hakkında yorum yapmaya gerek yok.Ertem Şener'in dediği gibi "Iverson'u tartışmak cehalettir"

26 Ekim 2010 Salı

Rahat Bırakın Hocamızı

Siz, evet siz.Her maç sonrası yıkıcı eleştirilerinizle bu ülkeden onlarca büyük ismi yollayan taraflı basın.Sadece Beşiktaş değil, diğer takımlardan da önemli isimler basının gazabına uğrayarak kötü şekillerde "yollandı" ülkemizden.Son zamanlarda ise Schuster'e saldırıyorlar.Şimdi gerekli başarıyı gösteremeyecek Schuster belki ama Beşiktaş'ın geleceğini etkileyeceği kesin.Sahaya sürdüğü Neciplerle Ali Küçiklerle bunu rahat bir şekilde anlayabiliyoruz.O yüzden sözüm size, rahat bırakın hocamızı!

24 Ekim 2010 Pazar

Real Madrid 6-1 Racing

Los Galacticos!

Real Madrid bu sezon fırtına gibi.Ronaldo'nun bu durumda payı elbette çok büyük.Bugünde Racing'e 6ladıkları maçta 4 gole imzayı attı.Diğer 2 golden birini her maç nazarlık golü atan Higuain, diğerini Mesut attı.Mesut, beklediğimden iyi oynuyor Real Madrid'de.Sanırım Barcelona'nın modası yine(!) geçiyor.El Classico'yu sabırsızlıkla bekliyorum!

22 Ekim 2010 Cuma

Sıra Hulk'ta mı?

Daha önce Quaresma'yı getirdi bu alkışlar.Yoksa şimdi sıra Hulk'ta mı ?

21 Ekim 2010 Perşembe

Neden Hocam ?


Birazdan söyleyeceklerim sırf Porto maçıyla alakalı değildir.Schuster, takıma geldiğinden beri Hakan'ı kazanmaya çalışıyor.Rüştü, çok yaşlı ve sakatlığı var(sanırım), Cenk'in de daha çok genç olmasından as kaleci olarak Hakan'ı görüyor.Hakan'ı Beşiktaş taraftarları çok iyi tanıyor geldiğinden beri.İyi bir kaleci değildir Hakan Arıkan.Defansın hiç mi suçu yok? Elbette var fakat artık bir yerden sonra iş kaleciye de bakıyor bu oyunda.Schuster, Hakan'ı kazanayım derken oyuncusunun kişiliğini kaybetmesine sebebiyet verecek bu gidişle.Her hatalı maçı sonrası herkes ona yükleniyor.Üzerinde aşırı baskı var Hakan'ın.Bu kadar üzerine gidince adam stresli oynuyor ve hata yapma riski artıyor.Hata yaptıkça üstüne tekrar geliniyor ve bu böyle sürecek gibi.Oysa bugün yaptığın gibi gençleri sürsen sahaya, Cenk ile başlasan maçlara, hem Hakan hem de Beşiktaş için çok daha iyi olur.