River Plate'te futbola başladığında henüz 17 yaşındaydı.4 Temmuz 1926, Buenos Aires doğumlu Arjantin efsanesi Alfredo Di Stéfano.Kendini diğer oyunculardan üstün gören Pele bile onun için ""Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Real Madrid'li Alfredo Di Stefano'dur. Maradona'nın elle attığı golün dışında kafa golü yok ve sağ ayağıyla topa iyi şut vuramıyor. Oysa Di Stefano komple bir oyuncu, bu nedenle o, en büyük!" demiştir. River Plate'te oynadığı 65 maçta 49 gole imza attı.Ardından 1949 yılında Millonarios'a transfer oldu.Bu transfer onun hayatındaki en önemli sıçrayışa imza atacaktı.
Millonarios'taki 4. sezonunda takım Avrupa turnesine çıkar ve bu sırada Barcelona ve Real Madrid'in dikkatini çeker Di Stéfano.Barcelona daha önce anlaşır Di Stéfano ile fakat o dönem İspanya'da Franco dönemidir ve Real Madrid'in Avrupa'nın en büyük takımı olması için uğraşır.Franco, Di Stéfano'yu Barcelona'dan alır, Real Madrid'e imza attırır.O dönemin başkanı Sanitago Bernabeu Yeste'nin en büyük transferi olarak kabul edilir.Halbuki işin ucunda Franco vardır.

Real Madrid forması giyerken Di Stéfano kaçırılır.Bütün İspanya kırmızı alarm verir.Kolay mı öyle Franco'nun topçusunu kaçırmak ? Fakat kimse Di Stéfano'yu bulamaz.Di Stéfano, kendisini kaçırlanlarla tabiri caizse muhabbet kurarak kendisini bırakmaları konusunda ikna eder ve onları da polise vermez.
11 yılın ardından Espanyol'da 2 yıl top koşturduktan sonra futbolu bırakır.Şimdi herkesin bildiği üzere Real Madrid'in onursal başkanlığını yapıyor.Raul'la ilgili şakayla karışık şu cümlesi favorimdir : "Real'de en çok gol atmış oyuncu istatistiği diye bir istatistik tutulduğunu bilseydim daha çok gol atardım"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder