30 Haziran 2010 Çarşamba

Tatil


Yarın sabahtan itibaren yola çıkıyorum.Erikli yolları beni bekler.1 hafta ortalarda olmayacağım.Haftaya görüşmek üzere.Hala Madrid!

28 Haziran 2010 Pazartesi

Di Maria Real Madrid'te


Ve resmi site transferi duyurdu.Real Madrid,Benfica'nın genç yıldızı Angel Di Maria'yı 25 M Euro karşılığında renklerine bağladı.Düşüncem şudur ki,RM geçen sezon ki eksik bölgesine çok etkili bir hamle yaptı.Zira Robben sonrası o kanat bir türlü iflah olmadı.Marcelo yetersiz kaldı.Di Maria,geleceği çok parlak olan bir oyuncu.Mourinho'nun oyun felsefesine kolay alışabilir.Jose,onu bir süperstar yapabilecek özelliklere sahip biri.Zaten Di Maria'da da potansiyel mevcut.Hayırlı oldun ilk transfer,gerisini bekliyoruz Perez başkandan.

Hakem Skandalları


Dünya Kupası bu sene gayet sıkıcı başlamıştı.Zevksiz futbol birçok kişiyi canından bezdirdi ama futbolseverler bırakmadı bu oyunu.Gün geçtikçe güzelleşti hatta son birkaç gün,en güzel zamanlarını yaşıyordu.Düne kadar.

Almanya-İngiltere maçındayız.Almanya 2-0 öne geçmiş,İngilizler son sürat bastırıyor.Upson'un golüyle ateşlendi maç.Daha sonra İngiltere'nin bariz bir golü sayılmadı.Top bariz bir şekilde içerdeydi,ama gol verilmedi ve maçtan zevk almamaya başladım.Tamam Almanya güzel oyunlar izlenilebilir kıldı maçı fakat hep aklımda "o gol verilseydi maç nolur acaba?" diye bir soru vardı.Belki de çok çekişmeli bir 2.tur karşılaşmasından olduk.Birçok kişi "66'nın İntikamı" dese de,zevk almadıkta sonra başlarım böyle intikama.

Gelelim diğer maça,Arjantin-Meksika maçına.O maç için çok umutluydum.Arjantin kupa başladığından beri şov yapıyordu rakiplerine hücum hattıyla.Yavaş savunması,hızlı bir hücum hattına sahip olan Meksika'ya karşı ne yapacaktı çok merak ediyordum.Maç güzel başladı.Daha sonra o gol.Messi'nin ara pasına ayağının ucuyla dokunabilen Tevez,daha sonra Meksika'nın Ömer Çatkıç'a benzeyen kalecisi Perez'e çarpan top Messi'nin ayağına gelir.Messi aşırtma bir vuruş yapar ve o sırada ofsaytın tanımı olabilecek pozisyonda bulunan Tevez,topu tamamlar.Bunun üzerine Meksikalılar ayaklanır ve yardımcıya doğru koşarlar.Orta hakem dev ekrandan pozisyonu görür ve yardımcısıyla durumu tartışır fakat sonuç değişmez,Arjantin 1-0 öndedir artık.Bu  olaydan sonra Meksika artık bezmiştir oyundan ve maç sıkıcı bir hale gelir.Arjantin ise kişisel şovuna dönüştürmüştür olayı.

2 maç,çok harika olabilecekken hakemler yüzünden ne hallere düştü.Masa hakemi uygulamasına destek verenler arasındayım artık.Güzelim kupayı ne duruma soktu hakem hataları.Futbolu yöneten kişiler olması gerekirken,futbolu katlettiler adeta.Umarım bir sonraki maçlara yansımaz bu skandallar.

Bitti


Sakin olun blogu falan kapattığım yok!Bir 17 Ağustos günü başlayan ÖSS hazırlıkları bugün itibariyle sona ermiştir.Sınava girdim ve alnımın akıyla çıktım.Artık bayrağı bir sonraki arkadaşlara devretmek lazım.Çok büyük konuşuyorum ama kesin kazandım diyemiyorum.İstediğim yeri kazanırım inşallah ama ben gayet umutluyum bu konuda.Onca ay hayatımı zehir eden türevinden integraline,manyetik dalgasından fotonuna,aromatiğinden karbonhidratına,böbrek üstü bezlerinden pankreasına teşekkürler.Hocalarımı da unutmayayım.Hepsi kendini biliyor zaten burda isimleri zikretmeye gerek yok.Üzerimde emeğiniz var teşekkürler sizlere de.

Futbol konuşmadık futbolla bitireyim: Mesut ne depar attı öyle ya!

26 Haziran 2010 Cumartesi

Xavi Hayranlığı

Birçok futbolsever Xavi'nin attığı paslara hayrandır.Ronaldo gibi Beckham gibi kızların hayran olduğu biri olarak ilk defa görüyorum.Yanlış anlaşılmasın tip yok demiyorum,sadece göz önünde değildi.Meğer Xavi'nin de kendi hayran kitlesi varmış kızlar arasında.

Who ate all the pies?


PES oynayanlar bilir.Yukarıdaki cümle PES4'ten itibaren oyunda yer almakta.Hep merak etmişimdir ne olduğunu ve bir araştırayım dedim.

Çoook eskilere gidiyoruz.Taa 1894 yılına.İngilteredeyiz.Sheffield United'ın William Henry Foulke'ye.Lakabı "Fatty" yani bildiğiniz "Şişko".Bu dev kaleci 1.88 boyunda ve 155 kilo.İşte kalecinin bu özelliğinden dolayı aşağıdaki marş ortaya çıktı:

sözleri : 

who ate all the pies?
who ate all the pies?
you fat bastard,
you fat bastard,
you ate all the pies!

çevirisi :

tüm turtaları kim yedi?
tüm turtaları kim yedi?
seni dombili piç,
seni dombili piç,
tüm turtaları sen yedin!

Bu tarihten sonra çok fazla kilolu olan futbolcular için kullanılır bu tezahürat.Bizde de Sergen için kullanılabilir.Ha bu arada Foulke'nin fotoğrafı:


25 Haziran 2010 Cuma

Japonlar Yapmış Abi!



2002'de ev sahipliği yaptılar.Pek etkili değillerdi o zamanlar fakat Japonya'da,Dünya'nın her yerinde olduğu gibi futbol çok popüler.Son yıllarda futbollarında büyük gelişim gösterdiler.Eskiden Nakata ve Ono 2lisini bilinen(ha birde Tsubasa var tabi :) )Japonya'nın şimdilerde birçok oyuncusu Avrupa'da.Onlardan birinden bahsedeceğim.Keisuke Honda.2010 Dünya Kupası'na damgasını vuran oyunculardan biri.




13 Haziran 1986 tarihinde Settsu'da dünyaya gelmiş Honda.Henüz 24 yaşında ve Japon futbolunun en önemli temsilcilerinden biri.Futbol hayatına küçük yaşta Settsu FC'de başladı.Orda yıldızı parlayan Honda,Gamba Osaka'nın genç takımına seçilir.Fakat orda bir türlü yükselemez.Daha sonra Seiryō lisesine giden Honda,okulu için ter döker.Liseler arası ulusal turnuvada yarı finale kadar yükselir.Burdaki başarısı ile Japonya Futbol Federasyonu ve J-League tarafından Designated Players for Development(Türkçe karşılığını bulamadım.) 'tan biri seçilir.


Daha sonra ordan Nagoya Grampus Eight takımına transfer olan Keisuke,J-League'teki ilk maçına çıkma şansına kavuşur.2005-2008 yılları arası formasını giydiği takımda 90 maça çıkar ve 11 gol atar.




Honda için Avrupa zamanı gelmiştir.Gelişimini gösterebileceği bir lige yani Hollanda'ya gider ve VVV-Venlo ile 2.5 yıllık bir sözleşme imzalar.Hollanda ligindeki başarılı performansı(68 maç 24 gol) Rus patronların ilgisini çeker ve 2010 yılında CSKA Moskova'ya transfer olur.Geçtiğimiz sezon 11 kez forma şansı bulur ve 2 gol kaydeder.


Milli takım kariyerinden de bahsetmek gerekir.2005 yılında 20 yaş altı takımda 1 maçta forma giymiş,daha sonra çıkışını 2006 yılında 23 yaş altı takımda göstermiştir(18 maç 4 gol).2008 yılından beri giydiği Japonya milli formasını 17 kere sırtına geçirmiş ve ağları 6 kere havalandırmış. 






Kariyeri kısaca böyle Honda'nın.Kupa sonrası büyük kulüplere imza atmasını beklediğim 3-5 oyuncudan biri.Japon futbolunun yeni " Nakata"sı,Asya'nın yeni incisi olacak bana göre.











24 Haziran 2010 Perşembe

Guti Gerçeği

guti hernandez besiktasa gelir yada gelmez ayri konu ama yalanlar uzerine yorumlar yapip, savlari dogru olmayan bilgiler uzerine kurmak bizce kabul edilemez.

hersey, bir ispanyol paparazzinin cektigi bir resimle baslar. real madridin efsane kaptani guti, resimde, kisa sacli, erkek gorunumlu bir kisiyi opmektedir. fotograf , muhabirin bagli oldugu dergiye servis edilir ve ertesi gun kapak olarak basilir. dergiye gore guti biseksuel , yani her iki cinslede iliskiye giren bir kisidir. 

yayindan sonra iki cocugu olan guti, bagirip cagirip yalanlamalar yapmak yerine hakkini mahkemede aramaya karar verir ve nitekim, uzun seanslar sonunda mahkeme, dergiyi gutiye cok yuksek bir tazminat odemeye mahkum eder.

2 gerekceden birincisi kisilik ve ozel hayatinz yapilan saldiridir. ikincisi ise, aile ici bir kutlama sonrasi , gutinin resimde optugu kisinin kizkardesi oldugu gercegidir. 

camur atmak yerine gercekleri ogrenmek isteyen her erdemli insan yukaridakileri, 5 dakikalik bir internet arastirmasi ile teyit edebilir.

ama benim size soylemek istedigim aslinda takip eden bolumdur. 

biz besiktasliyiz. kendi kendimize kurdugumuz yalandan cumhuriyetlerin degil , turkiye cumhuriyeti ana kimligine siki sikiya bagli demokratlariz. alt ve ortak kimligimiz besiktas. bizler hickimsenin dinsel, dilsel, etnik, cinsel tercih ve gerceklerini elestiri konusu yapmayiz. cunku biliriz ki, yarin kapalida , attigimiz bir golun ardindan sarilacagimiz ilk adam , biz ne kadar dindarsak o kadar ateist olabilir. sampiyonlugu kutlarken kolkola girecegimiz insan, biz ne kadar straight isek o kadar gay olabilir . turku , kurdu, lazi ,muslumani,hristiyani, siyahi beyazi, ulkucusu, sosyalisti, kadini erkegi, humanisti metaryalisti, rockcisi turkucusu hepimiz besiktas ve bu guzel memleket icin variz. 

bunun icindir ki siz diyarbakir taraftarina "disari" diye bagirirken biz cicek veririz toplumumuzun barisi icin. biliriz ki her renkli takim taraftari kotu olamayacagi gibi her kurt kokenli vatandasimiz da alcak pkk uyesi degildir.

bunun icindir ki mhp ye oy verenimiz, alen markaryan icin gogsunu siper eder. 

bunun icindirki siz , size sampiyonluklar sozu verip tutamayanlara " padisahim cok yasa" dersiniz biz 2 kupali sezonun ertesinde yanlislarini gordugumuz yetkililere "istifa".

bunun icindirki biz besiktasliyiz, siz daha 100 firin ekmek yiyeceksiniz bizim ulastigimiz bilince ulasmak icin.

aslolan hayat, hayat besiktas, gerisi ise teferruattir.

alıntıdır

21 Haziran 2010 Pazartesi

Fransa Milli Futbol Takımı

sene 2006, takımın 10 numarası; zinedine zidane.
sene 2010, takımın 10 numarası kim? sidney govou.

bu bile herşeyi özetlemekte.


boorphy / uludağsözlük 

Brezilya 3-1 Fildişi Sahili

Dünya Kupası'nın en büyük favorisi hep Brezilya olmuştur benim için.Bu sempatinin en büyük sebebi de Ronaldo'dur.O ayrı bir yazı konusu olsun biz geçelim Fildişi maçına.

Aslında Fildişi'nden daha etkili bir oyun bekliyordum.Hatta puan çıkarma ihtimali de yüksekti benim için.Ama içimde de ukte kalmıştı.Kuzey Kore'ye fark atamayan Brezilya'dan şov bekliyordum ve kısmen bu şovu yaptılar bu maçta.Fabiano'nun elle kontrolü ve Keita'nın Rivaldo'dan bayrağı teslim alması dışında güzel bir maçtı.Maç içinde üstün taraf Brezilya idi.İyi paslarla geldiler,golü atıp gittiler.Elano kupaya çok iyi başladı diyorduk,nazarımız değdi.Umarım uzun değildir sakatlığı.Brezilya bu galibiyet ile 2. turu garantiledi.Kaka bir sonraki maç dinlenir herhalde.Portekiz gruptan çıkmak için puan arayacaktır.Eğer yenilirlerse Kuzey Kore ile averaj için oynayacak Portekiz ve Fildişi.Ölüm grubu adına yakışır maçlar çıkartıyor.Biraz da Ronaldo'yu görsek,hiç fena olmaz.
BREZİLYA: 3 - FİLDİŞİ SAHİLİ: 1
        
Stat: Soccer City
Hakemler: Stephane Lannoy (Fransa), Eric Dansault (Fransa), Laurent Ugo (Fransa)
Brezilya: Julio Cesar, Maicon, Lucio, Juan, Michel Bastos, Felipe Melo, Gilberto Silva, Elano (Dk. 67 Dani Alves), Kaka, Robinho (Dk. 90 3 Ramires), Luis Fabiano
Fildişi Sahili: Boubacar Barry, Emmanuel Eboue (Dk 72 Romaric), Kolo Toure, Guy Demel, Siaka Tiene, Didier Zokora, Yaya Toure, Cheik Tiote, Salomon Kalou (Dk. 68 Abdulkader Keita), Didier Drogba, Aruna Dindane (Dk. 54 Gervinho)
Goller: Dk. 25 ve Dk. 51 Luis Fabiano, Dk. 62 Elano (Brezilya), Dk. 79 Drogba (Fildişi Sahili)
Sarı kartlar: Dk. 31 Tiene, Dk. 75 Keita, Dk. 86 Tiote (Fildişi Sahili), Dk. 85 Kaka (Brezilya)
Kırmızı kart: Dk. 88 Kaka (2. sarı karttan)

20 Haziran 2010 Pazar

Robinho ?

Robinho Beşiktaş'a gelir mi?Soru açık ve net.Sayfanın sağ tarafında ankete bir oy.Taraftarımız ne kadar inanıyor bu transfere?

19 Haziran 2010 Cumartesi

Ve Quaresma İmzaladı!

22 bin kişi stadı uçurdu.Muhteşem bir törenle taraftara tanıtıldı Quaresma.
Video gelsin,onu da eklerim.

RMC On Air

27 Haziran'dan sonra yazmaya tekrardan başlayacaktım ama LYS-1'den yeni çıktım ve canım sıkılyor.Bilgisayarım'ı HP servise vermenin gafleti içinde başka bir bilgisayardan yazıyorum.Artık önümde tek sınav kaldı,onuda atlatıp bütün senenin acısını çıkarmak istiyorum.İstemeden yine ders muhabbeti açtım,konuyu değiştireyim.

Dünya Kupası gibi önemli bir organizasyon var fakat önce Beşiktaş'tan başlamak istiyorum.Kulüp,tarihinin en önemli transferini yapmış,ve dahasını da yapacak gibi görünüyor.Quaresma Türkiye'ye gelen en iyi yabancı değil bana göre(Hagi,Carlos vs.) ama Türkiye'ye yapılan en büyük transferdir.Henüz miladı dolmamış bir oyuncudur her ne kadar İtalya'da yılın bidonu seçilse de.27 yaşında ve tekrardan çıkış yakalamak istiyor.Önünde UEFA Avrupa Ligi var ve takımın başında da Bernd Schuster gibi bir isim var.Takımda bana en çok güven veren isim de Schuster zaten.Büyük bir isim ve büyük isimlerle çalışmayı,onları disipline etmeyi iyi biliyor nam-ı diğer "Sarı Melek ".Robinho ve Guti, basında çıkan diğer isimler.2'side gelse diğeri için " o neden gelmedi ya" demem.Robinho gelse daha iyi olur hem yaşı hemde gole daha dönük olması açısından.Artık ilerleyen günlerde göreceğiz gelişmeleri.A! Bu arada Hilbert'i de unutmamak lazım.Ernst gibi bir transfermiş gibi geliyor bana.Pek tanımadığım için yorum yapamayacağım o yüzden faydalı olmasını umduğum bir oyuncu.

Real Madrid'e de bakmak lazım.Mourinho ile seneye uçacaklarını düşünüyorum.Birkaç transfer de gerekli tabi.Jose savunmaya takviye yapacak gibi.Di Maria ile de anlaşıldığını duydum.İyi transfer.Şimdilik kısaca yazdım.İlerleyen günlerde daha kapsamlı haberler gelir.

Dünya Kupası'na gelisek; ilk maçlar itibariyle berbat bir kupa görünümü verdi.Vuvuzela ve Ömer Üründül'de eklenince birçok maçtan hayal kırıklığı ile ayrıldm.2. maçlarda kupa umut verdi.Süpriz sonuçları severim.Ömer abimizin de dediği gibi " Futbol enteresan bir oyun.".Ve ben bu enteresan oyunun sürpriz sonuçlarını seviyorum.Kupanın ilerleyen dönemde daha heyecanlı olmasını diliyorum.Kimi mi destekliyorum?Brezilya tabi ki.

Futbol dışında hayatım da fena gitmiyor.Bilgisayarım olsa FM oynuyor falan olurdum herhalde şuan.Uludağ sözlükte "raulmadrid" nickiyle yazarlık,hayatımda bir başka aktivite.Zaten nicki görünce tanırsınız :).Ha birde bu formspring olayı var.Şurayı takip ederseniz koridorun sonunda sorularınızı sorabilirsiniz.Bundan sonra yazmaya devam,"RMC On Air " diyebiliriz.